6 Mayıs 2018 Pazar

BİR CUMHURBAŞKANI ADAYI PORTRESİ: BÜLENT GÜRKUT

"YSK ayrıca süresi içerisinde Cumhurbaşkanı adaylığı için başvuran Necdet Can, Selami Karagöz ve Bülent Gürkut'un bilgi ve belge eksikliklerini tamamlamadıklarından dolayı başvurularının reddine karar verdi."


Yüksek Seçim Kurulu, 24 Haziran'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmak isteyenler hakkında verdiği kararın haberinden alıntı üstteki satırlar. Çoğu okur Akşener, Karamollaoğlu ve Perinçek'in adaylıklarının kabulüyle ilgilenip geçti, biraz daha dikkatli olanlar "Bu Vecdet Öz de kim?" dedi, satır aralarını okumayı sevenler ise Vecdet Öz'ün yanına Necdet Can, Selami Karagöz ve Bülent Gürkut'un da isimlerini ekleyip geçti.

Bülent Gürkut Galatasaray Lisesi mezunu. Doktor ama tıp doktoru değil. Elektronik ürünlerin ticaretini yapıyor. Hakkında çıkan haberlerden 1943 doğumlu olabileceği sonucunu çıkarıyorum. 1961 Fen şubesi birincisi. Peki ben böyle gereksiz bir bilgiye nasıl sahibim? Galatasaray Kulübünün duayenlerinden kabul edilen Hayri Kozak'ın kişisel web sitesine yazdığı bir yoruma imzasını atarken kendi belirtmiş de oradan biliyorum, belki de camiayla ilgili tüm yazışmalarda bu imzayı kullanıyor, emin değilim.

14 Eylül 1962 tarihli Cumhuriyet gazetesinde karşımıza çıkıyor Gürkut. Habere göre Liseden sonra Fransa'nın Lyon kentinde üniversiteye giden Bülent Gürkut (Haberde üniversitenin adı geçmiyor) Fen Fakültesinde okuyan 950 öğrenci arasında birinci olmuş; üniversite de hem Gürkut'a hem de Galatasaray Lisesi'ne mektup göndererek bu başarıyı tebrik etmiş. Haberin başlığı : "Bir Türk gencinin Fransadaki muvaffakiyeti" 8 sene sonra bir başka başarı hikayesiyle konuk olur Cumhuriyet gazetesine : "Genç bir Türk mühendisi "Atom saati" icat etti. Paris D'orsay üniversitesinden elektronik mühendisi olarak mezun olan Bülent Gürkut adında 27 yaşında bir Türk genci altı yıllık çalışmadan sonra dünyada ilk kez hidrojen tespit edebilen bir "Atom saati" icat etmiştir. "

Kozak'ın web sitesine yazdıklarından Galatasaray'la ilgili olduğunu anlıyoruz. "Ben GS ye biraz ahlak ve bilhassa TOP konusunda akıl getirmeye çalışmaktayım Çevremde adam yok" yazıyor mesajında. ( http://hayrikozak.com/hakkinda/ )

TOP konusunda akıl getirmek istediği tek yer Galatasaray değildir. 2012'de Mehmet Ali Aydınlar'ın istifasıyla genel kurula giden Türkiye Futbol Federasyonu'nda başkanlık için adaylık başvurusu yapan 20 kişiden biri de Bülent Gürkut'tur. TFF Statüsü'ne göre başkanlık için başvuru kolaydır, genel kurul toplantısından 7 gün önce yazılı bir dilekçeyle başvuran herkes aday olabilmektedir ancak bu adayların seçim yarışına girebilmesi için delegelerin beşte birinden imza toplaması gerekir ki, Bülent Gürkut da bu şartı yerine getiremeyen (Yıldırım Demirören dışındaki) 19 adaydan biridir. 2015'te şansını bu defa 7 adayın içinde yeniden yer alarak dener, ancak özgeçmişine "2 kez TFF başkan adaylığı" yazdırmak dışında neticesi olmaz bu başvurusunun.

Peki siyasal görüşü, ideolojik duruşu nedir bu cumhurbaşkanı adayının? Şu haber belki size biraz fikir verir:

"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 12 Eylül davasını takip eden mağdur avukatları hakkında garip bir soruşturma başlattı. 12 Eylül davasında darbeci generaller Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılanmasından rahatsız olan Dr. Bülent Gürkut,“karafatma” diyerek hakaret ettiği avukatları, “1980 senesinde kısa pantolonla sokakta koşturan bu zavallılar, bugün iki orgenerale kin kusuyorlar” sözleriyle Genelkurmay Askeri Savcılığı’na şikâyet etti. " ( http://emedya.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/80831/Magdur_avukatina_sorusturma.html )


9 Haziran 2014 tarihli bu haberden anlıyoruz ki; çok parlak bir eğitim hayatına ve dünya çapında başarılara sahip bu cumhurbaşkanı adayımız 12 Eylül'e ve onun mimarları paşalara sıkı sıkıya bağlı (İnsanın aklına ister istemez Celal Şengör geliyor). Öyle ki; 12 Eylül davasında yargılanan Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'ya çete suçlaması yapan avukatlara hakaret derecesinde laflar edip haklarında dava açılmasını sağlıyor, davada konu edilen işkence ve kötü muamelelerden "O dönem yapılıp yapılmadığı belli olmayan işkence ve kötü muameleler" diye bahsediyor, bu işkenceler konusunda avukatların söz söylemesine izin verdikleri gerekçesiyle hakimleri de şikayet ediyor. Gürkut'un dilekçesinin başında "münhasıran bir akp tertibi böylece bir halk dolandırması olan 12 Eylül halkoylaması" ifadesini kullandığını da belirtelim.

17 Kasım 2015. 7 Haziran seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin tek başına hükümet kuramaması üzerine 1 Kasım seçimlerine gidilmiş ve Adalet ve Kalkınma Partisi yeniden tek başına iktidar olarak çıkmıştır. O gün de 1 Kasım'da seçilen milletvekillerinin yemin töreni vardır. Yemin etmek üzere Meclise giden bazı milletvekilleri odalarına bırakılan ve üzerinde "Yemin etme, Meclise yılan sokma” ve “yYeminle Meclise girilmez” yazan pusulalarla karşılaşır. Pusulaların altında bir de telefon numarası vardır. Basın mensuplarının önünde numarayı arar CHP milletvekili Barış Yarkadaş:


"İsminin Dr. Bülent Gürkut olduğu öğrenilen vatandaşı arayan Yarkadaş, telefonun hoparlörünü açarak konuşmayı basın mensuplarına dinletti. Pusulanın gönderim amacını soran Yardakaş'a pusula sahibi "Cumhuriyetin emaneti olan partinin mensubu olarak sizlere diyorum ki yalan yemin ettirmeyin. Yalan yemin edilmesine engel olun." dedi. ( http://www.hurriyet.com.tr/gundem/meclisteki-gizemli-notlarin-sirri-cozuldu-40015261 )


12 Eylül davasının yanı sıra 28 Şubat yargılamalarında da aksiyonerdir Bülent Gürkut. Davaları yakından takip eder, askerlere yapılan ithamları kabul etmez, dilekçeler verir:

"Duruşmaya, verilen öğle arasının ardından sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasıyla devam edildi. Bir sanık avukatının savunması esnasında Mahkeme Başkanı Yiğitsoy, avukatın sözünü keserek Bülent Gürkut isimli şahsın kim olduğunu sordu. Şahsın kendini göstermesi üzerine Yiğitsoy, duruşma salonunda görevli personele Gürkut'u salondan atması talimatını verdi. Şahsın çıkarılması üzerine Yiğitsoy, "O kişi, dosyanın tarafı değil, sanık değil, mağdur değil. Yazdığı dilekçeler suç unsuru taşıyor. Yazdığı dilekçede hem mahkemeyi tahkir ediyor hem de devlet büyüklerine hakaret ediyor. Bunun hakkında suç duyurusunda bulunacağız" ifadelerini kullandı. "( http://www.milliyet.com.tr/28-subat-davasinda-devlet-buyuklerine-ankara-yerelhaber-2522444/ )

Hakkında rastladığım son yazı, kendisinin internette yaptığı bir yorum. turkishnews.com isimli web sitesinde yer alan bir habere yaptığı yorum. "E-mail adresi yazarsanız ben de yazılarımdan size suret aktarırım. Türkiyede cumhuriyeti diriltmeye çalışıyorum." yazıyor yorumunda. 

Hakkında çıkan haberleri alt alta koyduğumuzda, Yüksek Seçim Kurulu tarafından "başvurusundaki eksiklikler tamamlanmadığı için" cumhurbaşkanlığı adaylığı reddedilen Bülent Gürkut'un çok başarılı bir bilim insanı olduğunu, kariyerinde üç kez dilekçeyle başkanlık başvurusunda bulunup imza aşamasına gelemeden yarış dışı kaldığını, Galatasaray'a ahlak getirmek - Türkiye'de cumhuriyeti diriltmek gibi iddialı söylemleri olduğunu, toplumun gündemindeki siyasi davalar hakkında dilekçeler vermek suretiyle şikayet yapma alışkanlığı olduğunu ve askerin siyasete müdahalelerini desteklediği sonuçlarını çıkarabiliriz.